Ana SayfaYazarlarSoros kimdir? Vebalı mıdır?

Soros kimdir? Vebalı mıdır?

 

 

1-Ortadoğu, İsrail ve petrol                          

 

Türkiye’nin kurtarıldığı sohbetlerin adı anılmadan edilemeyen bir öznesi, bir de nesnesi vardır. Sahne: Ortadoğu özne İsrail’dir, nesne de: petrol. Türkiye’nin başına gelenlerden sorumludurlar.

 

2-Soros, Shylock, hapşırık ve veba              

 

 

Son dönemde bunlara bir de Soros eklendi. Ne savcısı ne avukatı olacak bir ilgim ve bilgim var ama yaptığı işin bildiğim bir adı var. Eski adıyla banker, çağdaşıyla mali kapitalist, para alıp-satarak kazanan bir adam. Venedik taciri Shylock ile dünyanın bütün banka ve bankerleri gibi. Tabii çağının imkanlarıyla global ölçekte yapıyor bu işi. Bir de adını Popper’in koyduğu açık toplum ütopyasına inanmış anti-komunist bir liberal, özetle “Toplumlar kendi hallerine bırakılırsa kendi iyi yollarını bulurlar!”a inanmakla kalmayıp bu yönde faaliyet göstermek üzere kurulmuş sivil toplum kuruluşlarına destek veriyor. Açık toplum vakfı da bunlardan biri. Bilgi, Boğaziçi ve Sabancı’nın Dolapdere’de düzenlediği Ermeni konferansı sırasında milliyetçi-ulusalcı koalisyonu girip-çıkana yumurta-domates atmak üzere kapıda toplandıklarında  bekleneceği gibi el ABD, İsrail ve Soros karşıtı pankartlar taşıyorlardı. Bir Amerikan gazetesindeki fotoğraflı haberdeki pankartta adını görünce “Yahu adım geçiyor, beni ilgilendiren bir şeyse haberim olsun.” dediği rivayet edilmişti. Gazetesini okuyan zengin bir adamın sıradan tepkisi… Hangimiz gazetede, üstelik de kalabalığın elindeki pankartta, adımız geçmesine kayıtsız kalabilir? Soros’un da ötesinde o sonu İsrail ve petrole çıkan amatör jeo-politik tahlillerin çoğunun ciddiyet derecesi de bu ölçüde. Yarım yüzyıllık İsrail devleti ortadan kalksa, bir yüzyıllık kritik doğal kaynak petrolün yerini hidrojen teknolojileri alsa da vazgeçilmeyip sürdürülecek ölçüde yerleşip ebediyyete malolacak gibi bu argümanlar. Hapşırığın kanıtlanmış bir sağlıksızlık emaresi olmamasına rağmen “Çok yaşa!” reaksiyonu verilmesi Türkçe’ye ve bize has değil ortaçağdan kalma bir alışkanlıkmış, çünkü ortaçağın baş belası vebanın emaresiymiş. Bunu dinleyen bir hastabakıcı tanıdığım “Biraz uzun sürmüş!” demişti. İsrail ve petrol takıntısı da uzunca sürecek gibi, en azından kuşağımı gömer… Teşhisi ve tedavisiyle birlikte gelişen bilgi ve tekniklerle ortadan kalkmış bir tehlike olsa da semptomunu uğursuz bir işaret olarak dillerimizde yaşatan hapşırık gibi Shakespeare’nin de teması para ticaretini günah saymanın işareti olarak bu işin ehli bir kavim ve profesyoneli Shakespeare’den yüzyıllar, Nazilerden onyıllar sonra hala uğursuzluk işareti sayılabilmektedir.

 

Viyana Graben'de Veba Anıtı

3-Kızıl, komunist, liberal ve Osman Kavala            

 

 

Şakası bir yana, liberalizm eninde sonunda sağcı bir ideolojidir. Kökeni ortaçağa gider. Belediyelerin, kent devletlerinin ve erken prenslik devletlerinin emtia dolaşımını vergilerle düzenlemeye yönelik pazara müdahalelerinden yana merkantilistlere karşı bir reaksiyondan kaynaklanıp modern toplumlara devşirilmiş bir ideolojidir.

Türkiye’deki devlet şemsiyesinde birleşmiş milliyetçi-ulusalcı koalisyonunun tahammül edemediği şey adındaki liberty [özgürlük] tınısıdır. Anlamını, tarihini bilmeden kokuyu alıverirler hemen: Ya o tınının rüzgarı bastıkları modern toplumun en güçlü ve teferruatlı örgütü devlet halısını ayaklarının altından çekiverir de havada asılı kalırlarsa korkusuyla…   

 

 

Devlet konusu bir yana Halil Berktay’ın yazısından belli ki Açık Radyo’dan Ali Bilge’nin tanımıyla “varlıklı ailenin varlık-sevmez evladı” Ömer Madra’nınkiyle “demokrasinin kolaylaştırıcısı” Osman Kavala’nın basındaki gönüllü savcılarının da temel iddiası da Soros’u adres gösteriyormuş. Berktay’a hak vererek bitireyim; altı üstü bir yana, biraz akıl semtimize uğrasa ne iyi olurdu.

 

 

 

 

 

- Advertisment -