Ana SayfaYazarlarSorun da, çözüm de hayat tarzında düğümleniyor

Sorun da, çözüm de hayat tarzında düğümleniyor

 

Türkiye’nin en canlı elektrik, elektronik eşya satış merkezlerinden birisi olan Doğubank’a uğradım. Çarşı esnafıyla sohbet ettim. Daha önce “kerhen” AK Parti’ye oy veren dostlarımdan biri, uzun uzun düşündükten sonra, sandığa gitmemeye karar vermiş.

 

CHP’li esnaf heyecanlı. İktidara, kamplaşmayı kışkırttığı gerekçesiyle tepkililer. Sohbetten çıkardığım sonuç:

Muhaliflerin tepkisi esas olarak “hayat tarzına müdahale” noktasında yoğunlaşıyor.

Her iki tarafa da mesafeli olan bir esnaf durumu şöyle özetledi: Ulusalcılar, başörtüsü düşmanlığından kaybettiler. Bunlar da, modern hayat tarzına yönelik kısıtlayıcı tavırlarından kaybedecekler. Başörtüsü yasağıyla mücadele ederken, “Kimse kimsenin hayat tarzına, giyimine, bireysel alanına karışmamalı, gerçek laiklik budur” diyorduk. Ulusalcılar ise başörtüsünü kamuya sokmamakta kararlıydılar. Yasakta ısrar ettiler. Ellerindeki devlet gücüyle, yasağı sürdürebileceklerini sandılar. Yanıldılar, kaybettiler. Şimdi muhalefetteler. Hatalarını ne oranda anladıkları, tartışılabilir.

 

AK Parti, değişik badireleri atlattı, engelleri aştı. Daha önce AK Parti’ye oy vermiş dostum, “O zaman önemli işler yaptılar. Türkiye’nin önünü açacak değişikliklere imza attılar. Benim ölçüm yargının bağımsızlığı, fikir ve basın özgürlüğü. Yasakçılığı hiçbir gerekçeyle kabul edemem” diyor.

 

Yüzde 50 / Yüzde 50

 

Siyasetçilerin de gayretleriyle, Türkiye tam ortadan ikiye bölündü. İktidar bloğu yüzde 50 civarında, muhalefet hemen hemen ona yakın bir noktada. Böyle bir “dengelenme” varken, bir tarafın diğer tarafı, yasak uygulayarak, baskı yaparak etkisiz hale getirmesi, sahneden silmesi mümkün değil.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN… 

 

 

- Advertisment -