Ana SayfaYazarlarKim kaybedecek: Trump mı, İran mı?

Kim kaybedecek: Trump mı, İran mı?

 

ABD Başkanı Trump, İran için şöyle bir değerlendirmede bulundu: “Girdikleri hiçbir savaşı kazanmadılar. Müzakerelerin hepsini kazandılar.” Ayetullah Hamaney tarafından Kasım Süleymani’nin yerine atanan İsmail Gani, “Biz savaşın çocuklarıyız” diye kendilerini tanımlıyordu..

 

Sözünü ettiği savaş 1 milyondan fazla insanın yaşamını yitirdiği Irak-İran savaşıydı (1980-1988). Humeyni’nin İran Şahı’nı devirip İran İslam Cumhuriyeti’ni kurmasıyla, İran’da yeni bir dönem başladı. Humeyni yönetimi, ülkede gerçekleştirilen rejim değişikliğini bir İslami devrim modeli olarak İslam dünyasına ihraç etmeyi hedefledi.

 

Bu amaçla İslam dünyasında ciddi örgütlenmelere gitti. Bunun için büyük bütçeler ayırdı. Lübnan’da Hizbullah, Filistin’de İslami Cihat örgütlerinin kurulmasına ön ayak oldu. Humeyni’nin temel sloganlarından birisi şuydu: “Dünya mazlumları istibdat ve diktatörlüklere karşı ayaklanmalıdır.”

 

Humeyni yönetiminin ilk hedefi Irak’taki Saddam rejimi oldu. Saddam, çoğunluğu Şii olan Irak’ta Sünni azınlığa dayalı bir diktatörlük kurmuştu. İran, Irak’taki Şiileri ayaklandırabileceğini düşünmüştü. Korkunç bir savaş oldu. Kazananı yoktu. Bu savaş iki ülkede, militarist rejimlerin pekişmesini, otoriter yönetimlerin egemenliğini sağladı.

 

Kasım Süleymani de yerine geçen İsmail Gani de 8 yıl süren bu savaşın çocuklarıydı. “İslam devrimi”nin yayılacağına inanmış iki İranlı genç kariyerlerine savaş meydanında başlamışlardı. Gözüpeklikleri, savaşma yetenekleri, sertlikleriyle öne geçtiler.

 

İlk deneyimleri, 1979’da, İran Mahabat bölgesindeki Kürt ayaklanmasını bastırmak olmuştu. Sonra Irak savaşı, sonra Ortadoğu’nun dört bir yanındaki operasyonlar. ABD’nin Irak işgaliyle başlayan süreç onların önünü açtı. Devrim ihraç modelinin sembol isimleri oldular.

 

Trump, Süleymani’nin hatasından yararlandı

 

Kim kârlı çıktı sorusuna yanıt arayanlardan birisi de İsrail’in etkili gazetesi Haaretz’in Genel Yayın Yönetmeni Aluf Benn’di. Dünkü makalesinin başlığı şöyle: Trump Süleymani’nin hatasından yararlandı, en kârlı çıkan ise Netanyahu oldu. Yazıdan bir paragrafı aktarıyorum: “Süleymani’nin öldürülmesi tekerleği geri çevirdi.

 

Trump ABD’nin bölgede kalacağını ve oradaki çıkarlarına bağlı olduğunu açıkça gösterdi. Seçilen hedef, sivillere zarar vermeden, Amerikan kayıplarına yol açmadan yürütülen operasyon, parlaktı. Yani politik olarak bu operasyonun riski demokrat ve cumhuriyetçilerin, “Bizi savaşa atıyorsun” eleştirisinden daha küçüktü.” Benn’e göre; Süleymani, stratejik bir hata yapmış, kendine fazla güvenmişti.

 

İsrail’den durum böyle görünürken, tersini düşünenler de var. ABD’nin bu suikastle ciddi bir hata yaptığını söyleyenlerin sayısı da az değil.

 

 

 

 

- Advertisment -