Ana SayfaYazarlar"HDP'nin siyasi varlığı bir şans"

“HDP’nin siyasi varlığı bir şans”

 

Kürt meselesi, uzun yıllar boyunca yanlış yönetildi. Ne kadar "PKK ile Kürt meselesi aynı şey değil" desek de; sonuç olarak, bu örgüt, sorununun çözülememesinin ürünü olarak varlığını sürdürüyor. PKK’yı, sorunun ret ve inkar üzerinden çözülebileceğini varsayan devlet mantığının bir ürünü olarak da tanımlayabiliriz.

Bence, çözüm süreci, bu açıdan bir kırılmaydı… Devlet aklının farklı çalışmasının bir ürünüydü.  Meselenin, görüşerek, konuşarak ve silahsızlanarak halledilmesinin hedeflendiği, yeni bir “akıl düzlemi”ydi. Çözüm süreci için yollara düştüğümüzde, yollarımızı kesenler oldu. “İhanet süreci" ifadesini kullananlar oldu.

Çözümü kaybettik, ölümlerle içiçe yaşıyoruz. Sürece karşı çıkan, küçümseyen, karalayanların önemli bir kısmı, şu günlerde, "yeniden sürece dönülmeli" dediğinde, samimiyetlerinden şüpheye düşsem de; "aklın yoluna mı geliyorlar acaba" diyerek, bu değişimi anlamlandırmaya çalışıyorum.

Numan Kurtulmuş

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş, HDP’den, "Siyasi varlığı, Türkiye demokrasisi için önemlidir, şanstır" diye bahsederek, değişik bir çıkış yaptı. Kurtulmuş, HDP'yi yok sayan yaklaşımların, işleri daha da zorlaştırabildiğinin, farkında görünüyor.

 

Bu köşede, özellikle son dönemde, “HDP'nin hataları” üzerine birçok değerlendirme yaptım. PKK'nın hendek siyasetinin, bu partiyi işlevsizleştirdiğine dikkat çektim. Hendeklerin yanlış olduğunu söylemelerine rağmen, sözlerinin arkasında duramadıklarını görerek, bu inisiyatif eksikliğini eleştirdim.

HDP, sorunun şiddetten, siyaset alanına çekilmesi adına, bir dinamik oluşturamaz mıydı? Bazı riskler göze alınsaydı; bugünkünden farklı bir dil tutturularak, gidişat olumlu yönde etkilenemez miydi?

Bu tür soruların ve çeşitli yönlerde eleştirilerin gerekliliğine rağmen; HDP’yi, sorunun çözümü için bir imkan olarak görmekten yanayım.

Süreci PKK bitirdi…

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

- Advertisment -