Ana SayfaYazarlarBahçeli’nin uyarısı: Yargıyı çatıştırmayın

Bahçeli’nin uyarısı: Yargıyı çatıştırmayın

 

AK Parti ve İslamcı hareket geçmişte, “siyasallaşmış yargı” ile çok sıkıntı yaşadı. 2008 yılında kapatılmaktan kılpayı kurtuldular.

 

Bugün, AK Partililer kendileri, yargının siyasallaşmasını körükleyici bir dil kullanıyorlar. Kendi istedikleri yönde kararlar çıkmayınca yargı kurumlarını hedef haline getirecek şekilde konuya müdahil olabiliyorlar. Son derece riskli ve adalete olan güveni sarsıcı tutumlar gelişiyor.

 

Gülencilikten en çok zarar görmüş partilerden biri MHP’dir. MHP lideri Bahçeli, yargıya yönelik özensiz tutumun yaratabileceği tehlikeleri görüyor, uyarı yapma gereğini duyuyor:

 

"Yargıyı kurumlar olarak birbirleriyle çatıştırarak ve üzerinde tartışmaları yoğunlaştırarak hatalara düşmemek lazım (…) Şimdi içeride iki insan var, tahliye umuduyla beklenti içerisindeler. Onun psikolojik ortamını bir düşünün. Bir taraftan da hukuku farklı bir noktada yargılayıp bazı gelişmeleri dikkate alıp bugün için Türkiye’nin başına bela olmuş unsurları (Gülencileri kast ediyor) cesaretlendirecek konumda hukuku kullanmak da doğru değil."

 

Erdoğan’ın danışmanı

 

Elif Çakır, Karar’daki köşesinde bir başka önemli uyarıyı aktarıyor. Prof. Dr. İzzet Özgenç’in açıklamasından söz ediyor. Özgenç, Çakır’ın tanımlamasına göre, Tayyip Erdoğan'ın hukukçu olarak en çok önemsediği isimlerin başında geliyor.

 

"Özgenç, AK Parti hükümetlerinin 2005 yılından bu yana, terörle mücadele, ceza kanunları, terörün finanse edilmesinin önlenmesini sağlayacak yasalar ve ceza yasalarının yazılmasında başında durmuş, çalışmış, yasaların yazılmasına öncülük etmiş bir isim. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Meclis’e bir yasa tasarısı getirilmeden önce mutlaka bakanlarına ‘Bunu İzzet Hoca gördü mü?’ diyerek önemsediği, İzzet Hocasız adım atmadığı bir isim. AK Parti açısından referans olan Türkiye’nin sayılı ceza hukukçularından bir isim" diyor.

 

Tartışmalar yaygınlaşınca, İzzet Özgenç, tweet atarak, endişelerini şöyle dile getirmiş: “Bu kararların içeriğine ilişkin hukuki değerlendirmelerimi başta sayın Cumhurbaşkanı olmak üzere, ilgili kamu otoriteleri ile paylaşmış bulunmaktayım.

 

Türkiye’de yaşanan yargı mercilerinin itibarsızlaştırılması sürecinde, bir yargı merciinin bir başka yargı merciini itibarsızlaştırması sürecine girmiş bulunmaktayız.

 

Bu olay, Türkiye’nin hukuk kaosuna sürüklenmesi sürecinin bir parçasını oluşturmaktadır.” İşte iki kritik isimden iki önemli uyarı… Bir hukuk kaosu tehlikesine dikkat çekiyorlar.

 

Yargı kurumlarını birbiriyle çatıştırıcı bir yola girildiğini ve bunun yargıyı itibarsızlaştırıcı etkisini dile getiriyorlar. Hukukun olmadığı yerde, siyasete de, demokrasiye de yer kalmayacağı açıktır.

- Advertisment -