Ana SayfaYazarlarZatürre mi, cinsiyetçilik mi?

Zatürre mi, cinsiyetçilik mi?

 

ABD seçimlerinde son aylara girilmişken anketler Hillary Clinton'ı önde gösteriyor. Fakat 11 Eylül anma törenleri sırasında yaşanan bir hadise seçim sonuçlarını Trump lehine değiştirebilir.

 

 

11 Eylül anma töreni sırasında Clinton fenalaşarak tören alanından uzaklaştı. Ayakta güçlükle durduğu video medyada geniş yer buldu.

 

Bu, hâlihazırda Clinton'ın sağlığı ile ilgili yapılan spekülasyonlara yeni bir boyut katıyor.

 

Cumhuriyetçi Parti'nin adayı Donald Trump, hâlihazırda Clinton'ın yaşı ve sağlığı konusunda şaibeler öne sürmüş, Clinton'ın başkanlık için yeterli fiziksel kapasitesinin olmadığını ima etmişti.

 

Clinton'a zatürre teşhisi konduğu ve bir süre dinleneceği kampanya ekibi tarafından açıklandı. Bu teşhis Clinton'ın fenalaşmasından iki gün önce konulmuş.

 

ABD kamuoyu bir yandan Clinton'ın sağlık durumu ile ilgili tartışmalara gömülmüşken, diğer yandan hastalığını saklamasının Clinton'ın muhalifleri arasında yaygın olan “güvenilmez” imajını pekiştireceğini görmek mümkün. Clinton, Demokrat Parti'nin destekçileri arasında bile dürüstlüğü sorgulanan bir siyasetçi.

 

Sağlık sorunları ilk defa bu seçim kampanyasında gündem olmuyor. Cumhuriyetçi aday John McCain'e 2008 seçimlerinden önce cilt kanseri teşhisi konmuştu. McCain sağlık durumunu içeren belgeleri kamuoyu ile paylaşmıştı.

 

Lakin Clinton'ın sağlık durumu Trump'ın kampanyasının başından beri bir tartışma konusu oldu. Trump rakibinin sağlık koşullarının başkanlık yapmaya müsait olmadığını ima ederken, aslında Clinton'ın yaşını da gündeme taşımış oluyordu.

 

Burada ironik olan Clinton 68 yaşındayken, Trump'ın 70 yaşında olması.

 

Bu yüzden Clinton'ın destekçileri, Demokrat Parti adayına yönelik sağlık sorgulamasının aslında cinsiyetçi bir unsur taşıdığını iddia ediyor.

 

Trump Clinton'dan yaşlı olmasına rağmen, sağlık durumu sorgulanmazken, bu konuda eleştiri okları kadın adaya yöneliyor. Kadın adayın zayıf olduğu yönündeki ön yargının yeniden üretildiği görülüyor.

 

Bu itirazda doğruluk payı olsa da, Clinton'ın son görüntüsü bundan sonraki kampanya sürecine damgasını vuracak.

 

Ve başkanlık yarışının seyri adayların siyasi görüşlerinden ziyade, fiziksel özellikleri üzerine yoğunlaşacak gibi. 8 Kasım'daki seçimlerden Clinton'ın galip gelmesi beklense de, iki adayın oylarının yakın olduğu tahmini yapılıyor.

 

Clinton'ın son görüntüsünün ve kampanya yönetiminin süreci yönetme biçiminin ise Demokratlara oy kaybettireceği ise kesin…

- Advertisment -