Ana SayfaYazarlarKızları kurtarmak

Kızları kurtarmak

 

Erken yaşta ve zorla evliliklerle, kadına şiddetle mücadele için ülke düzeyinde eylem planını hayata geçirmeye hazırlanan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, bunun ilk ve vazgeçilmez hamlesinin kadının üçlenmesi/güçlendirilmesi ve eğitimle olduğu bilinciyle, kadınlar hakları ve fırsatlarından hakkıyla yararlanabilsin diye, bu eylem planı taslağını görüşe açtı.Taslak plan, kızların güçlenmesine yönelik 5 ana hedef, 29 faaliyetten oluşan kapsamlı önlemlerden oluşuyor.

 

Yargısal ve medikal işlemlerin, ilgili dalın yetkililerince ve konusunda uzmanlaşmış merkezlerde bir seferde yapılabilmesi için, büyük şehirlerdeki kamu hastanelerinde ‘Kadın İzleme Merkezi’ açılarak başlayacak bu büyük seferberlikte, ilk merkez önümüzdeki yıl Ankara’da açılacak.

 

Kadının Statüsü Genel Müdürlüğünce hazırlıklarına başlanan bu eylem planı, Uluslararası  sözleşmeler, ulusal mevzuat, 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine duyulan ihtiyaç, yapılan değerlendirmeler sonucu, sorunun çözümü için kamu kurum ve kuruluşları, yerel yönetimler, üniversiteler ve sivil toplum ile uluslar arası kuruluşlarla  işbirliği sonucu, 2018-20-23 arasını kapsayan   strateji belgesiyle eylem planı hazırlığı planlanmakta olduğunu belirten yetkililer, ilk toplantıyı Temmuz ayında yaptı. Kamu kurum kuruluşları temsilcileriyle gerçekleşen toplantının  strateji ve eylem planıyla;

– 2023’e kadar kız çocukların resmi evlilik oranının % 1 altına düşürülmesi,

– Kız çocuklarının eğitimle güçlendirilmesi

– Kamu görevlileri ve ailelerde erken yaşta ve zorla evliliğe ilişkin farkındalık yaratılması

– Erken yaşta ve zorla evliliklere ilişkin kurumsal hizmetlerin iyileştirilmesi hedeflenmiş.

 
Kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri ile gerçekleştirilen hazırlık toplantısında öncelikle erken yaşta ve zorla evlilik sorununun nasıl çözüleceği tartışılıp, ardından; “Nasıl bir eylem planına ihtiyacımız var?”, “Eylem Planında hangi alanlar düzenlenmeli?” ve “Eylem Planında hangi kurumlar yer almalı?” konuları  tartışılmış.

 

Hazırlık toplantısı hedefleri, STK ve üniversitelerinin de görüşü alındıktan sonra, genel müdürlük deneyim ve bilgi birikimiyle desteklenerek oluşturulacak olan, kamu, üniversiteler ve STK.na da sunularak, görüşleriyle  şekillenecek  taslak, kamu kurumları, STK ve üniversitelerin görüş, katkı ve onayı çerçevesiyle, sözü edilen eylem planı ve strateji belgesi son halini aldıktan sonra, onay için bakanlık makamına sunulacak olan, ‘erken yaşta ve zorla evliliklerle, kadına şiddetle mücadele’ için ülke düzeyinde eylem planı hayata geçecek.

 

Bu önemli bir hamle…

 

Hele, büyük şehirlerdeki şehir hastanelerinde açılacak Kadın İzleme Merkezlerinin olması gerektiği gibi işlevsel ve kapsayıcı olabilirse…

 

Kıskaca alınmış kız çocuklarının aile geçmişleri, kendi nüfus kayıtları ve hane bilgileri muhtarlıklar yanı sıra, oluşturulmasında yarar gördüğümüz gezici sosyal ekiplerin, bir dönem AÇS hizmetlerinde olduğu gibi bölge gezileri ve kayıt bilgileriyle, merkeze doğrudan iletilmesi, böylece başvuru olanağı bulamayan kızlar için, 183’ü arayamayacak kadar baskı altında olabilecekleri de varsayıldığında, geniş, hızlı tutulacak bir bilgi ağı oluşturulabilirse…

 

Dağınık hizmet ve önlemlerin, böylesi bütünleştirilmiş ve devletin her yönden destek çıktığı, sağlık hizmeti kadar, belki ondan da fazla sosyal hizmetin verileceği, ilgili uzmanların farklı birimlerdeki dağınık hizmeti yerine, tek merkezde toplanacağı bir proje, hız’ın, gizliliğin, bütüncüllüğün desteğiyle  hedefi on ikiden vurmaz mı?

 

Bu konuda yazımıza gelmesi muhtemel (yapıcı olanlar dışındaki) ortada kuyu var, yandan geç makamından yanıtları ben yazayım, muhtemellere zahmet olmasın:

– Şakşakçılık ve yalakalık gereği yazdığın bu yazı sana yakıştı.

– Bizim bugüne kadar yaptığımızın bundan eksiği mi vardı, davul çalmadık diye yok sayıyorsun.

– Şehir hastanesi denen, her şeyin hastaya göre (!) planlanıp, eşek yüküyle para harcanan yerde, anlatıp alkışladığın bu merkez olsa ne olur, olmasa ney?

-Kadını başörtüsü ve eve kapatan zihniyetten umdukların burnundan fitil fitil gelir inşallah!,

 

 Bunları ve ‘çok daha fazlasını’, mutlaka ‘sen’ hitabıyla ve hakâretâmiz yazmasa rahat edemeyen kadrolu tacizcilerim ve gayrısına sözkonusu proje iftiharla sunulur…

 

- Advertisment -