Ana SayfaYazarlarGelin başı nasıl bağlanır?

Gelin başı nasıl bağlanır?

 

Ekranda muhalefetten biri, adı gerekmez, o kendin bilir, konuşup duru…Esip savurupduru. Uyy, nid’eyim ben onuu?Hekimlere diyem ben onu. Ergen oğlan aklıyla, yerinde kıpraşıpduru, sanırsın haceti gelmiş…Yarından itibaren mutfaktaki yangını görüp hissedecekmişiz, oh ne güzel, ülke mis gibi yanacak, el oğuşturup seyrine bakıp, sevinecekler…

 

Ekonomi nanay, mutfak yanacak, çöl sıcaklarında seçmen yanacak, meheldir, bizi değil onu seçen o seçmen yanıp kavrulsun. Aklı kendine göre oğlana bakarsak,  memleket batacak, mutfak yanacak , haydin zil takıp oynayak…Atasın gübeciği, kırasın gerdancığı, aşşaadan yavrum, aşşaadan, akıl dışı ne varsa, o yandan…

 

Demezler mi adama, adam olabilene, kendi başını bağla hele,  gelin başı bağlamak şöyle dursun… Mutfakta dediğin gibi yangın varsa, erbabı söndürür, sen önce kendi partindeki yangına üfle…Üfledikçe ateş bacayı mı sarıyor? E, başında yakmayaydınız anacım …Köpük sıkın , söner. Lambaya püf dedikçe (!) ortalık şavka kesiyor madem…Püf demeyi bilmiyor musun? E, anan sana n’aapsın  evladım?

 

Biri görseldi, yukarda söylediğim, altını çizmek istediğim haberin, diğeri yazılı basından:

‘Devlet okullarına profesyonel yönetim!’

 

MEB.nın üç ay içinde temelini atacağı yeni eğitim sistemiyle, kamu okullarını artık öğretmen kökenli yöneticiler değil, profesyoneller, yani yönetim uzmanları yönetecek. Bu yöneticiler işletme yahut iktisat eğitimi görenlerden seçilecek. Okullar arası eğitim kalite farkını en aza indirmek için de ‘eğitim kalite endeksi’ devreye sokulacak.

 

Kalite  ve yönetime dönük çalışmalar, yeni dönemin ilk projeleri arasında. Ülkemizi dünya ölçeğine taşıyacak çalışmaların bazıları, önümüzdeki üç ay içinde hayata geçirilmiş olacak.

 

Bakanlık ilkin okullar arasındaki eğitim dengesizliğini kapatmaya kararlı. Bu başarılırsa, kaliteli okullar için kıran kırana yarışa da gerek kalmayabilir.

 

Kamu yönetimi, iktisat, işletme eğitimi alanlar, üstüne yöneticilik eğitimi alıp, girecekleri sınavdan sonra, okul yöneticisi olmaya hak kazanacak. Yönetici öğretmenler  mesleklerine dönünce, öğretmen açığı kısmen kapanacak.

 

‘Büyük Veri’ sistemiyle çalışma planı ve insan kaynağı yeniden yapılandırılan öğretmenlerin, dezavantajlı bölgeler ve okullarda çalıştırılma yolları aranacak. Bunun mevzuat hazırlığındalar.

 

Konunun Çalışma, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığıyla birlikte ele alınması gereken yanıysa şu: Rehberlik öğretmenlerinin, ilçe ölçeğinde öğrencinin aile yapısı, özel yeteneği, maddi, ruhsal, fiziksel yapısıyla değerlendirileceği, izleneceği, tek tek kaydının düşüleceği, ailesiyle birlikte sosyal yapısının, olan olmayan yanlarının, eksiğinin fazlasının, olması gerekenin, elinin ermeyip, gücünün yetmediği fasılların, mahalle dokusunun işleneceği, eğitimin onca emeğinin boşa gitmemesi için, çocukların ailesi kadar, eğitim sistemine de yaslanabilip güç alacağı, sorunun yalnız notla değil, her şeyle ve herkesle değerlendirileceği bir sisteme (de) geçilmesi…

 

Bunun için sosyal çalışmacı, psikolog,rehber öğretmenlerin ortak çalışması kadar, gezici ekiplerin de işe koşulacağı bir sistemin oluşturulması…

 

Akıl vermesi ne hoş, ne kolay…Ömrüm bu çocukların dalsız budaksız olduklarında yitip gidişlerini izlemekle geçti, hadsizliğimi buna verin.

 

Elbet yerel yönetimlerin belli sayıda mahalleye hizmet vereceği umulan, beklenen, ille varoş semt çocuklarına çekidüzen verecek oyun/sanat/spor/akıl oyunları/ eğitim merkezlerini, kütüphanesini ,  yapıp işleterek, çocukların birarada gelişimi, eğitimi, dünyayı ve birbirlerini yarış sız, ezip geçmeden, onun yerine birbirine omuz verip hayal kanatlarını takınarak, doğru sorular sorarak, farklılığı farkedip gelişerek yetişmelerine yolaçıp, eğitime bir de böyle destek çıkılmasının gereği unutulmadan…

 

Gelin başı bağlamanın en esaslısı bu değil mi? Sonrası buna göre gelmez mi?

 

Öğretmenlerin (de) her yıl sınavdan geçirilmesi gerektiğini söyleyen bilirkişiler haklı değil mi?

 

Bırakın kendi başını bağlayamayanın gelin başı bağlamaya kalkıştığını, onların eli ağzına yetsin ilkin,  sonra da ağızdan çıkanı kulakları duysun, iktidarda kusur aramak şöyle dursun.

 

Bu yazıyı yazarken kurup yönettiği matematik köyü ve matematikçi kimliğiyle matematik biliminin Nobeli Leelavati uluslararası  ödülüyle taçlandırılan Ali Nesin’le Habertürk’te Kübra Par’ın yaptığı söyleşiye kulak misafiri oluyorum bir yandan.

 

Gelin başı nasıl bağlanır, ülke yarınlara eğitim ve  öğrenciler, öğretmenler baştacı edilerek, sistem güçlendirilerek nasıl götürülür, eğitimde çağdaş büyük yürüyüşe nasıl koyuluruz, soruları kadar, nasıl farklı düşünülür/farklı olunur, bağımsız kişilik nasıl oluşturulur, eğitim öğretim sınıfların dört duvarı dışında da nasıl verilir, hayat hepimiz için bir büyük dershaneye nasıl çevrilir sorusunu  hepimizin sorması gerekmez mi?

 

Hadi bakiym, tahtaya!

- Advertisment -