künye | iletişim | hakkımızda
  • Ayşe Yırcalı | The Irishman
  • Yıldıray Oğur | İslam dünyası neden mi geri kaldı?
  • Alper Görmüş | Bir kuvvetler ayrılığı müsameresi
  • Oral Çalışlar | Mahsun’un kendisi bir ‘Mucize’...
  • Yaşar Sökmensüer | Tavşanın dağa küsmesi sanattır
  • Abdullah Kıran | Medeniyetin adalet serüveni
  • Vahap Coşkun | Yeni partiler için siyaset zemini (*)
  • Oral Çalışlar | Bayar’ın eşi hapishane yollarında öldü
  • Yıldız Ramazanoğlu | Tokat’ta ‘mülteciler ve edebiyat’
  • Yıldıray Oğur | Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi nedir ve nasıl çalışır?
  • ANASAYFA
  • HABERLER
  • YAZARLAR
  • MAKALELER
  • KONUK YAZAR
  • Cahit Koytak

    Yazarın Tüm Yazıları

  • Kanatsız uçmak
  • Ah şairler!
  • Kusursuz
  • ‘Güzel sözlerincini’
  • Ağırdan alan ölü
  • Kapı
  • Şiirin faydaları
  • Divanenin şarkısı

SAYFALAR

  • «
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
  • …
  • »
TÜM YAZARLAR

  • Ayşe Yırcalı
    The Irishman
    Bugün Amerika’nın gelmiş olduğu toplumsal ve siyasi ortamı her ne kadar beğenmesek de, büyük yapım bir sinema filmi tarafından Amerika siyaseti, eski bir başkanı ve ailesinin özgürce konu edilebilmesi ve herhangi bir cezai yaptırım ile karşılaşmaması saygıya değer.
    tüm makaleler

  • Yıldıray Oğur
    İslam dünyası neden mi geri kaldı?
    90’ların o entelektüel İslami dergileri Bilgi ve Hikmet, Yeni Zemin’in yazar kadrosundaki isimlerin siyasetçi, milletvekili bakan olarak iktidarda olduğu zamanlardayız. Ve onların iktidarında, 90’ların birikiminden belki de geriye kalan en somut sonuç olan, muhafazakar kesimin yüz akı, Türkiye’nin en iyi üniversitelerinden Şehir Üniversitesi gözlerimizin önünde siyasete kurban ediliyor.
    tüm makaleler
  • Geçmiş günler geçmemiş gündemler
    Alper Görmüş
    Bir kuvvetler ayrılığı müsameresi
    Termik santrallerle ilgili yasama ve veto sürecinin benzerlerine hazır olunsun: Parti grubu, yasama görevini Reis’ten bağımsız olarak yürütüyormuş gibi yapacak... Reis onları özgür bırakmış gibi yapacak... Sonunda da bir kazan-kazan oyunu ortaya çıkacak. Bir kuvvetler ayrılığı müsameresi: İnanmak isteyenlere iyi seyirler.
    tüm makaleler

  • Oral Çalışlar
    Mahsun’un kendisi bir ‘Mucize’...
    Aslında Mahsun Kırmızıgül’ün kendisi bir mucize. 22 Çocuklu Diyarbakır’lı yoksul bir köylü ailenin içinden çıkıp gelmiş. Babasız büyümüş, kaçak sigara satmış, amelelik yapmış, İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Müziği Devlet Konservatuarı Şan Bölümüne uzanan bir yolculukta sayısız engeli aşabilmiş.
    tüm makaleler

  • Yaşar Sökmensüer
    Tavşanın dağa küsmesi sanattır
    Sanat sistemi, otoriteyi sorgular. Muhaliftir; çünkü “yeniden” yaratır. Bilirler ki şöyle iyice toplanıp, birlikte, yüksek sesle okusalar… Otoritenin bir şiirlik canı vardır.
    tüm makaleler

  • Abdullah Kıran
    Medeniyetin adalet serüveni
    Platon’a göre, adaletsizlik yapmadan tek başına yönetecek insan yoktur. Bu nedenle yöneticiler erdemli kişiler tarafından denetlenmelidir. Eğer yöneticileri denetleyecek kişiler onlardan daha erdemli ise, ülke gelişir ve mutlu olur. Buna karşılık yöneticilerin denetlenmesi usulüne göre yapılmazsa, devletin tüm yapısını bir arada tutan adalet ilkesi yıkılır. Yönetim birimleri birbirinden kopar ve devletin bütünlüğü yokolur.
    tüm makaleler

  • Vahap Coşkun
    Yeni partiler için siyaset zemini (*)
    Türkiye giderek normal olandan uzaklaşıyor ve normalleşmeden kaçınıyor. Bunun nedeni, AK Parti-MHP ittifakının normal şartlarda iktidarlarını koruyamayacaklarını düşünmeleri. Tersinden söylemek gerekirse, Cumhur İttifakı iktidarını olağanüstülüğün devamına bağlamış durumda. Bunun için iktidar medyasında, olağanüstü koşulların sürdüğünün propagandası yapılıyor. Olağan dışılığı olağan kılan bir iktidar dili kullanılıyor ve toplum hep bir teyakkuz durumunda tutulmaya çalışılıyor.
    tüm makaleler

  • Yıldız Ramazanoğlu
    Tokat’ta ‘mülteciler ve edebiyat’
    Avrupa ülkeleri için binlerce mağdur insan hiç mesabesinde; dünyada kaybı olan insanların değerli ve değersiz kurbanlar ayrımına kurban gitmesi dünyayı daha da tekinsiz hale getiriyor. Hikayeci Mukadder Gemici’nin bahsettiği bir araştırmada görüldüğü gibi Batı medyasında mülteci kelimesi neredeyse “tehdit”le eş anlamlı kullanılıyor.
    tüm makaleler

  • Atilla Aytemur
    Bunu da gördük: Üniversiteye haciz!
    Kamuoyunda yaygın kanaat, Bilim ve Sanat Vakfı’nın kurucuları arasında eski başbakan Ahmet Davutoğlu’nun bulunmasının ve üniversitenin mütevelli heyet mensuplarından bazılarının ona yakın olmasının iktidar çevrelerinde hoş karşılanmadığı; bu nedenle olağan bir ticari sorunun bir kamu bankası tarafından akıl almaz noktaya taşındığı yönünde.
    tüm makaleler
  • Yaşarken ve Okurken
    Halil Berktay
    1920’lere ilişkin gecikmiş bir tartışma (Alper Görmüş ve Şükrü Hanioğlu)
    Hayır, Türkiye de zerrece dışında değildi bu otoriterleşme ve diktatörleşme eğiliminin. Nitekim Cumhuriyet rejiminin kuruluşu için ister 1923’ü, ister 1925-27’yi seçin, Horthy - Mussolini - Rivera - Pilsudski - Carmona - Kral I. Aleksandr zincirinin içinde ve tam ortasında demekti.
    tüm makaleler
  • guzinsarioglu@gmail.com
    Güzin Sarıoğlu
    Mekanın gerçek sahibi Greta Thunberg
    Greta Thunberg, işte bu şekilde, sanki zamanda seyahat edip, gelecekten, iklim krizinin artık çoktan savuşturulmuş olduğu yıllardan günümüze, yani küresel iklim değişikliği hakkındaki bütün kırmızı çizgilerin birer birer aşıldığı yıllara, bir çözüm bulunmasını garanti etmek amacıyla fırlatılmış gibi duruyor.
    tüm makaleler
  • DAHA DA YAZMAM
    Tuncer Köseoğlu
    Öğretmen gibi oturmak…
    Salonun büyüklüğü oranında katılmanın mecburi olduğu kutlamalarda atılan hamasi nutuklar sadece katılanların uykusunu getirmiyor, aynı zamanda devletin insanlar üzerindeki ‘mutlak’ gücünü de gösteriyor. Vali de kendini mutlak güç olarak gördüğü için, bu güce karşı olunacak her türlü hareketi saygısızlık olarak görüyor haliyle…
    tüm makaleler

  • Cengiz Kapmaz
    Kargaşa çıktı, işler yolunda!
    Ne yapabiliriz? Bence solun eşitlik, dayanışma, özgürlük ideali doğru bir vizyondu. Ancak ulaşma yöntemleri yanlıştı. Artık bu vizyona bizi götürecek yeni yol ve yöntemler bulmamız gerekiyor.
    tüm makaleler

  • Gürkan Zengin
    Yaşar Paşa'yla gömülen sırlar
    Yaşar Paşa eğer, son nefesini vermeden önce, başımıza ne geldiğine dair bütün bildiklerini anlatmış olsaydı, millet ona hakkını daha bir gönül rahatlığıyla helâl etmez miydi?
    tüm makaleler

  • İhsan Bilgin
    Yalan
    Gözbebeği San Marco meydanını sulara gömecek derecede bünyelerine sızmasına rağmen Venedik’in belediye meclisi de iklim değişikliğini inkâr yalanına katılmış.
    tüm makaleler

  • Gürbüz Özaltınlı
    Savaş çözüm mü (*)
    Türkiye de büyük sıçrayışlarını, AKP’nin milliyetçiliğin yerine dostluk, karşılıklı yarar ve dayanışma siyasetlerini uyguladığı yıllarda yaşadı. Ortadoğu’da Kürt nüfusun Türkiye’ye karşı husumet beslemesi, Türkiye’nin büyük güçler karşısında da derin bir zaafı olmaya devam edecektir. Böylesi bir yumuşak karınla büyük güçlerle büyük pazarlıklar yapamazsınız
    tüm makaleler

  • A. Erkan Koca
    İşsiz sosyologlar için her daim cazip bir konu: karizma
    Karizma, sosyolojinin oldukça eski ve de “modası geçmiş” bir konusu olmasına rağmen çatışmacı toplumlarda değerini hiç yitirmez çünkü buralarda sorunlar, rasyonel ve yasal yollardan çözülemez. Bunu için gelenekler de yetmez. Baskı ve karşı koyma, dayatma ve başkaldırı, ezme ve ezilme temel belirleyici güç olduğundan, zayıf konumda olan taraf, karizmatik liderlere mecburdur. Çatışmanın sertliği onun gücünün de şiddetini belirler.
    tüm makaleler

  • Sevil Özdemir
    Dünyada cehennemi yaşayanlar
    İtiraf ediyorum. Bazı şeylere geç kalmak gibi bir huyum var... Herkesle aynı anda uyumlanamadığım zamanlar gibi...
    tüm makaleler

  • Berat Özipek
    Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan doğru yerde duruyor
    “Sadakat”e gelince. Eğer adalete ve hukuka sadakatten söz ediyorsak, -ki bir hakim söz konusu olduğunda başka türden bir sadakatten söz edemeyiz- Zühtü Arslan o ilkelere gayet sadık. Bundan 30 yıl önce onu tanıdığımda nerede duruyorsa yine aynı yerde duruyor.
    tüm makaleler

  • Sinan Hakan
    Bir İstanbul masalı: Kürtler (4 ve son)
    İstanbul Kürtleri artık belirli bir sosyo-ekonomik düzeyi yakalamış; sivil alanda önemli ölçüde örgütlenmiş; dünya ile iletişim halinde okuyan ve kendi aydınlanma sürecini yaşayan yeni nesillerini yetiştirmiş; varoşlardan merkeze uzanmış; kentlileşirken “kendini” de muhafaza edebilmiş; yeri geldiğinde siyaset üstü refleksler gösterebilecek dinamik bir kitle olarak karşımızda duruyor.
    tüm makaleler

  • Münir Aktolga
    27 Mayıs’tan 15 Temmuz’a: Darbeler biliniyor muydu?
    15 Temmuz’da “darbenin olacağı biliniyormuş da önlenmemiş.” Bu nasıl bir Erdoğan düşmanlığıdır Allah aşkına! Adam kendisinin ve ailesinin hayatını zor kurtarmış; yüzlerce insan ölmüş, yaralanmış; ülkenin parlamentosu bombalanmış... İllâ Erdoğan’ın da Menderes gibi asılması mı gerekiyordu, darbenin kontrolsüz olması için? İş buraya varıyor.
    tüm makaleler

  • Yiğiter Uluğ
    Spor Sergi, Abdi İpekçi ve çalınan geçmişimiz
    Ardından bir haber daha aldık… Tatsız… Bu işleri iyi bilenler, ölçmüşler, biçmişler, hesaplamışlar ve sonunda “Buraya tamamen sportif tesis yapmak doğru değil. Bu bölgede ticari alanlar yaratmak lazım. Hem milletçe birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğumuz, ekonomimizin dış güçler tarafından çökertilmeye çalışıldığı şu günlerde paraya daha çok ihtiyacımız var” buyurmuşlar…
    tüm makaleler

  • Kemal Sayar
    Dostluğu görmez isem, bu gözler neme gerek?
    Modern dünyada arkadaşlığın yükü ağır. Bu gönüllü ve kişisel ilişkiden giderek daha çok şey isteniyor. Tıpkı evlilik gibi arkadaşlığın da yüreğin bütün derdini omuzlamasını bekliyoruz. Halbuki, ‘dost bîvefâ, felek bîrahm, devran bîsükûn, dert çok, hemdert yok, düşman kâvî, talih zebûn’ dur.
    tüm makaleler

  • Nazım Kadri Ekinci
    S-400
    Bence S-400 alımının tek anlamı, ya da mesaj içeriği var. Türkiye gözünü karartıyor. ‘Eğer Suriye’de bir Kürt oluşumu gerçekleşirse müdahale ederim. Gerekirse çatışırım. Onları koruyabilecek olanların da, başta ABD olmak üzere, o alanda bana karşı üstünlükleri hava üstünlüğüdür. Bunu da S-400’lerle dengeliyorum.’
    tüm makaleler

  • Cahit Koytak
    Kanatsız uçmak
    tüm makaleler

  • Elif Zehra Kandemir
    Alman Polis Teşkilatındaki Neonazi şebeke ve çekilmeyen iflas bayrakları
    Uzun, koyu kahverengi saçlara ve hüzünlü bir bakışa sahip Frankfurt’lu genç bir kadın, Seda Başay-Yıldız. Almanya’da asrın en büyük davalarından biri olan NSU davasında, Şimşek ailesinin avukatlığını yapan bu güçlü kadın, son birkaç aydır bir güvenlik skandalının göbeğinde yer alıyor. Hem Türk kamuoyu, hem de Alman kamuoyu ise bu skandala karşı ilgisiz.
    tüm makaleler

  • Çağdaş Üngör
    Kötü gelişen bir aşk hikayesi olarak Çin-ABD ilişkisi
    Bu uzun soluklu ilişkinin son kavgasında, ABD, kendi varlığını önemsemediğini düşündüğü Asyalı maşuğundan öç almayı kurmaktadır. Trump’ın vücudunda hayat bulan kestirip atmacı, savaşçı, boy ölçüşmeci uslüpla gümrük duvarlarını yükseltir; bir zamanlar kalbini tam orta yerinden vuran maşuğunu sınırlarının dışında bırakmak için harekete geçer. Çin de onuru kırılan her sevdalının yapacağı gibi karşı taaruza geçer. Oysa ABD ile bir ticaret savaşına girmek istediği son şeydir.
    tüm makaleler

  • Ayşe Kilimci
    Tribünlerden sahaya inmek…
    Şu dünyayı yeniden daha güzel yaratmak isteyenlerin kırk katır kırk satırla sınandığının masalı.Demokrasimizin kahır, küfür, kamplaşma ve zulümle, darboğazlara itildiğinin, sağdan ve soldan güzelim evlatların sırayla vurulduğunun…Dünya bilim sanatta alıp başını giderken, birilerinin bizle, bizim yeldeğirmenleriyle cenk etmekten bir arpa boyu yol alamadığımızın da masalı.
    tüm makaleler

  • Etyen Mahçupyan
    Şu malum ‘bilge kral’ meselesi
    Yaşadığımız zamanların katı olan her şeyi buharlaştırdığı söylenir, ama belki de bazı buharımsı şeyler katılaşıyor. Geçmişin saf ilke, norm ve idealleri bugünün dünyasında kabalıklara dönüşebiliyor. ‘Bilge kral’ın da başına bu gelmiş gibi… Nitekim günümüzde de ‘krallar’ var, ama bunların bilgelikle pek ilişkisi yok. Ne var ki hem kendileri hem çevreleri onlara bilge muamelesi yapmaktan yorulmuyor ve bu tutumun bizatihi yozlaşma olduğunu anlamıyor.
    tüm makaleler

  • Akın Özçer
    Maduro’nun tartışmalı seçim zaferi
    Başkan Maduro, uygulayageldiği ve Başkan Yardımcısı Mike Pence’in bundan 5 hafta önce Lima’da daha da ağırlaştırılacağını açıkladığı ekonomik yaptırımlarla rejimi dize getirmek isteyen ABD’ye tepki göstermekte ne kadar haklıysa, giderek güçlenen muhalefete karşı demokratik kuralların etrafından dolaşarak gücünü sürdürme girişimlerinde de o kadar haksız
    tüm makaleler

  • Ertuğrul Başer
    İlk kez 'biz' olma ihtimalinin önü açıldı (*)
    “Anadolu Müslüman kimliği, içine doğduğumuz kimlik olması hasebiyle, görmezden gelsek de kurucu, yokmuş gibi davransak da var ve indirgenemez; tümüyle unuttuğumuzu, ‘aştığımızı’, geride bıraktığımızı, ıskartaya çıkardığımızı sansak da dipte yatan kader kimliğimizdir…”
    tüm makaleler

  • Atilla Yayla
    Komünistlere de mi özgürlük?
    Eğitim hakkı her vatandaşa aittir. Hiç kimse ideolojik konumundan dolayı eğitim hakkından mahrum bırakılamaz. Komünist olan da faşist olan da, İslamcı olan da ateist olan da, ılımlı olan da radikal olan da eğitim hakkından yararlanacaktır. Hangi radikalizm türüne bağlı olurlarsa olsunlar insanların fikirlerinden dolayı değil eylemlerinden dolayı cezalandırılması gerekir. Bunu yapamayan bir toplum da uygar toplum olma iddiasında bulunamaz.
    tüm makaleler

  • Ümit Kurt
    “Hain Araplar” söylemi
    Türk milliyetçiliğinin harcında aslında farklı etnik gruplara dönük bu tür söylemlerin skalası oldukça geniş ve çeşitli. Araplara yönelik ayrımcı söylem daha çok bir medeniyet kavramı üzerinden neşet ediyor. Türklerin medeniyet kurma hasletlerinden bahsediliyor ve aynı hasletin Arap kavminde olmadığı zira Arapların medeniyetten nasibini almadıkları söylemi üzerinden bir üstünlük iddiası kuruluyor
    tüm makaleler

  • Yaprak Zihnioğlu
    Dini referanslı iktidar olma biçimleri: Nereye kadar?
    Benim görüşüm, dini referanslı hegemonyanın zamanla kaybedeceği ve daha “halk dini”ne, yaşanan dine, yerel deneyimlere, günlük yaşam pratiklerine uyarlanan inanç şekillerine geri dönüleceği yönünde.
    tüm makaleler

  • Cennet Uslu
    Sandığın itibarını düşürmek
    Temsili demokrasi, yurttaşların kamu makamlarına kimlerin geleceğini belirleyebilmesini garanti altına alır. Seçmenin yetkilendirdiği ve bir koltuğa oturttuğu kişileri, devlet gücü ve imkânlarını kullanarak o koltuklardan kalkmaya zorlamak veya halktan aldıkları yetkilerini kullanamaz duruma düşürmek, bir tür vesayetçilik oynamaya kalkmaktır.
    tüm makaleler

  • Murat Çelik
    İlk kez bir Suudi Arabistan kralı Rusya'da!
    Suudi kralının Rusya ziyaretinin Amerika Birleşik Devletleri ile Rusya arasında Orta Doğu üzerinde varılan bir anlaşmanın ya da buna benzer bir mütarekenin işaretlerini taşıdığı da söylenmeli. Böylesi bir anlaşmanın etkin bir biçimde yürürlüğe konulabilmesinde Amerika ile birlikte Suudi Arabistan'ın onayının kıymetli olduğu tartışılmaz bir gerçek. Dolayısıyla bu geziyi bu çerçevede görmek de şaşırtıcı olmayacak. Çünkü Orta Doğu'da sınırların değişmekte olması bölgesel ve küresel güçleri müzakere etmeye zorlamakta.
    tüm makaleler

  • Ceren Kenar
    Musul sonrası DEAŞ
    Bölgede istikrar ve sürdürülebilir bir barış ortamı sağlamadan terörün bitmesini beklemek mümkün değil ne yazık ki. Bataklık orada kaldıkça, sinekler de olmaya devam edecek. Bugün öldürülen sinekler, yarın başkaları ile yer değiştirecek.
    tüm makaleler

  • Hidayet Ş. Tuksal
    MEB müfredat taslakları konusunda değerlendirmeler ve öneriler (IV)
    “Peygamberimizin Hayatı” dersinin başlığının “Hz. Muhammed’in Hayatı” olarak belirlenmesi ve içeriğinin de buna göre kurgulanması gerekir. Ayrıca, 5. sınıftan 12. sınıfa kadar hep aşağı yukarı aynı kronolojik olayların anlatılması da bir sıkılma ve bunalma sorunu yaratabilir. Buna karşılık dersin “kültürel farkındalık”la ilgili hedefleri, ciddî kültürler-arasım empati boyutlarını içeriyor.
    tüm makaleler

  • Ali Rana Atılgan
    Oynaya oynaya gelin çocuklar
    Sizce, maviler veya kırmızılar kendi aralarında ayrı ayrı tartıştıktan sonra, koyu renkli olan maviler veya kırmızılar daha açık renklere mi yanaşırlar; yoksa açık renkli kırmızı veya maviler, çok daha koyu renkli tarafa doğru mu meylederler?
    tüm makaleler

  • Belkis Kılıçkaya
    Medeniyet düşmanlığı DAEŞ zihniyetidir
    Fransa’da, ihtilâlde dahi adam kitapları yağmalayıp, basıp üstünden geçmiyor; el koyup kütüphaneye aktarıyor. Bizde ise DAEŞ zihniyetli adamlar var; medeniyet düşmanı, eser yakmayı, yok etmeyi seven bakanlar, yetkililer, rektörler, dekanlar! DAEŞ’çi diye anılmadıkları gibi, makbul insanlarmışçasına isimleri sağda solda caddelere, sokaklara veriliyor.
    tüm makaleler

  • Emine Şahin
    Mikrobesinlerin gücü (2)
    Andrew Saul, hayatınızdan şekeri çıkardığınızda, otomatikman yapay renk, koku, sentetik kimyasalların çıkacağını, gıda masraflarının azalacağı, hiperaktifliğin azalacağı, kötü yağ alımının azalacağını, bahçenizden taze sebze ve meyve tükettiğinizde herhangi bir yiyeceğe bağımlılığın kaybolacağını söylüyor.
    tüm makaleler

  • Aliye Çınar Köysüren
    Üniversiteler toplumsal sorunları önceden kestiremiyorsa…
    Nereden bakarsak bakalım, lise-vari ders yükleme metoduna (!) üniversite diyeceksek, yeni sürpriz patolojiler karşısında şaşırmaya gerek yok. Kervan yolda düzülür mantığı üniversitelerimizin ve toplumsal sorunlarımızın da azığı ise, yolda her şey olabilir düşüncesini kabullenmek zorundayız. Kuşkusuz keşif ve icatlar için sürprizler doğaldır, ancak anlama ve anlamlandırma rafa kalkmayacaksa, önceden kestirebilmek de bilimin gücü olmalı…
    tüm makaleler

  • Okay Gönensin
    Batı Türkiye'yi terk eder mi?
    Batı'daki bu hava bu şekilde Amerikan başkanlık seçimlerine kadar devam edecektir. Sonra da büyük ihtimale başkan seçilecek olan Hillary Clinton'ın çizeceği Türkiye politikası beklenecektir.
    tüm makaleler

  • Kurtuluş Tayiz
    Schulz’un kriz çıkaran sözleri neydi?
    Türkiye-AB ilişkilerinin istikametini kuşkusuz Schulz’un sözleri belirlemeyecek. Türkiye, zaten uzun süredir AB kapısında fazlasıyla oyalandığını düşünüyor. AB’nin samimiyetten uzak, ikiyüzlü, çıkarcı ve küstah yaklaşımı da bunan eklenince, AB’yle ilişkilerde sarsıntılı bir döneme girildiğini söyleyebiliriz.
    tüm makaleler

  • Demiray Oral
    ‘Serbest kötülük ortamı’nı icat ettik / Hep birlikte - Tev bi hev re*
    Önce memleket kabaca ikiye bölünüyor. Her iki tarafın diğerinin söylediklerini, yazdıklarını (ve sonraki merhalelerde feryatlarını) kesinlikle dinlemeyeceği bir hale ulaşılıyor. İşte bu noktada “Serbest kötülük ortamı” için şartlar uygun hale gelmiş oluyor…
    tüm makaleler

  • Mehmet Uçum
    'Türkiye biçimi' tartışması
    Hiçbir ülkenin anayasal sistemi veya siyasal yapısı, kendi yerelliğini dışlayarak kurulamaz. Kurulursa da, er ya da geç başarısızlığa uğrar. Bugün parlamenter sistem açısından örnek gösterilen Almanya ve İngiltere, başkanlık sistemi açısından örnek kabul edilen ABD, başarılı pratiklerini, kendilerine özgü kurumlar, kurallar ve ihtiyaçlar temelinde geliştirdikleri sisteme borçludur.
    tüm makaleler

  • Serbestiyet
    Barışa Bak kampanyası çağrı metni
    Barışa Bak kampanyası çağrı metni
    tüm makaleler

  • Doğan Gürpınar
    Dalkavukluğun politik ekonomisi: Amerika’nın keşfi gafı nasıl mümkün olabildi?
    Dalkavukluğun politik ekonomisi: Amerika’nın keşfi gafı nasıl mümkün olabildi?
    tüm makaleler

  • Gülengül Altınsay
    Futbolumuz tertemiz, o halde susuyorum
    Futbolumuz tertemiz, o halde susuyorum
    tüm makaleler

  • Yiğiter Uluğ
    Tarih kaçıncıları yazar?
    Tarih kaçıncıları yazar?
    tüm makaleler


Yasal Uyarı: serbestiyet.com'da yer alan yazıların tüm hakları saklıdır. Kaynak gösterilse dahi, yazının tamamı izin alınmadan kullanılamaz. Ancak yazının bir bölümü, bu adrese aktif link verme şartıyla kullanılabilir. Yazar, kullanıcı ve okurun sitede beyan edeceği her türlü fikir ve düşünce tamamen kendi kişisel görüşü olup sadece kendisini bağlar.

Facebook Twitter Speak RSS

Dünya Haberleri
Gizlilik Politikası | SSS | Site Haritası