31 Mart seçim sonuçları bir tesadüf mü?

12 Eylül darbesinden yararlanarak Bülent Ecevit, Süleyman Demirel, Alparslan Türkeş ve Necmettin Erbakan’ı saf dışı bırakmayı amaçlayan Turgut Özal’a seçmen yol vermedi. Askeri cuntalara direnen Meclis ve seçmen, sivil siyasetçilerin yasakçılığa başvurduğu hallerde yine aynı tavrı aldı. Bu kez cezası kesilen ise sivil siyasetçi Turgut Özal idi.

Ankara mafyası Ayhan Bora Kaplan’ın polis muhbiri geçmişi: 2014’te hakkında bilgi verdiği rakibi 2 gün sonra polisle çatışmada öldürüldü

Yargı, emniyet ve siyasetteki ilişkileriyle konuşulan Ayhan Bora Kaplan’ın baş sanığı olduğu organize suç örgütü davası başladı. Kaplan’ın 2014’te polis muhbiri olduğu ve polisle girdiği çatışma sonucu öldürülen Ankara mafyasının önde gelen ismi Bülent Aramaz hakkında bilgi verdiği ortaya çıktı. Kaplan’ın Ankara’daki çok yönlü “gayrimeşru” yükselişi Aramaz’ın öldürülmesinin ardından başladı.

Yargıtay Başkanı 17. ve 18. turda da belirlenemedi

Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresinin dolması nedeniyle yapılan başkanlık seçimlerinin 17. ve 18. turunda da hiçbir aday salt çoğunluğu sağlayamadı. 19. tur yarın Mehmet Akarca ve Ömer Kerkez arasında yapılacak.

Belediyelerin alkollü içki satılan yerleri işletmesi ve bu işletmelerde alkol satması Anayasaya aykırı mı?

Mersin Büyükşehir Belediyesi'nin Pozcu sahilinde açtığı pub sosyal medyada gündem oldu. AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Varank, belediyenin alkollü içecek satmasının Anayasa'nın 58. maddesini ihlal ettiğini iddia etti. Anayasa hukukçusu Dr. Volkan Aslan: "Belediyelerin alkollü içki satılan yerleri işletmesi ve bu işletmelerde alkol satması Anayasaya aykırı değildir. Devlet alkol bağımlılığı ile mücadele etmek zorunda olduğu gibi alkollü içecek içmek isteyen vatandaşların bu içeceklere sağlıklı bir şekilde erişimini sağlamakla da yükümlüdür."

Metin Akpınar’ın 35 yıl sonra ortaya çıkan kızının ablası da Uğur Dündar’a babalık davası açmış

Metin Akpınar’ın kızı Duygu Nebioğlu, aynı anneden ablası için “Bir ablamın da babası çok ünlü bir isim ve medya dünyasından. O da dava açtı, hukuk mücadelesi veriyor” demişti. Nebioğlu’nun ablasının babalık davası açtığı ünlü gazetecinin Uğur Dündar olduğu ortaya çıktı. Dündar: “Mahkemenin her iki tarafı sevk ettiği ve son sözü söyleyecek kurum olan adli tıp kurumu DNA incelemesini bitirdi ve biyolojik babalık iddiasını reddetti.”

Merkez Bankası’nın açıkladığı tarihi zarar ne anlama geliyor?

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) 2023 yılında 818,2 milyar TL zarar açıkladı. Bu, bankanın şimdiye kadar açıkladığı en yüksek zarar oldu. Bankanın 2023 yılında toplam aktifleri ise 6,9 trilyon TL olarak kaydedildi. TCMB eski başekonomisti Prof. Dr. Ali Hakan Kara: “Dünyanın en pahalı iktisadi deneyinin faturasının ilk taksidi”, Prof. Dr. Selva Demiralp: “Performansını değerlendirirken sen zarar etmişsin demek bir Merkez Bankası’nın tek başına ne iyi olduğunu gösterir ne kötü olduğunu gösterir”, Ekonomist Mahfi Eğilmez: “Yanlış ekonomi politikasının sonucu”, Ekonomist Uğur Gürses: “KKM'lerin yarattığı devasa zararın fotoğrafı bu.”

Bu tekinsiz dünyada ülkeyi kim koruyabilir?

Soru şöyle de sorulabilirdi: “Bu tekinsiz dünyada Türkiye’yi kim, hangi lider, hangi iktidar koruyabilir?” Ama cevaba gelmeden sorunun kendisi bile “iktidar propagandası” hissi uyandırmaya yetiyor. Zaten tam olarak da bu hissi konuşmalıyız. 2028’in kaderini bu soru belirleyecek. Peki iktidar ve muhalefet bu sorunun akla ilk gelen cevabı olabilmek için ne yapıyor?

Teleferik kazası soruşturmasında tutuklanan CHP’li başkanın ifadesi: “Kasım’da istifa ettim, kazadan önceki bakımla ilgim yok”

Antalya’da teleferik kazası soruşturmasında tesisisin 2024 yıllık bakımında ihmal olduğu üzerinde duruluyor. Her yıl 2,5 ay süren tesisin yıllık bakımı, bu sene 19 Şubat-4 Mart tarihleri arasında 14 günde bitirilmiş. Soruşturma kapsamında tesisi işleten ANET AŞ’nin eski genel müdürü, 31 Mart’ta CHP’den Kepez belediye başkanı seçilen Mesut Kocagöz tutuklandı. Kocagöz, ifadesinde son yapılan yıllık bakım sırasında görevde olmadığını savundu: “Benim istifa dilekçem, evrak sıra numaram hepsi dosyada kayıtlıdır. Büyükşehir belediye başkanı tarafından ANET AŞ’de eksilen 1 kişilik kontenjan geç bildirildiği için ticaret sicilimden tasdiklenmesi de 2024 yılının Şubat ayını bulmaktadır.”

RÖPORTAJ | Doğan Gürpınar: “Anadolu’da oy verme davranışında milliyetçilik o kadar da hayatın merkezi değilmiş, birçok kaygıdan biriymiş”

Siyaset bilimci Doğan Gürpınar ile 31 Mart seçim sonuçları üzerine konuştuk: “Seçimlerde turuncu değil renkli bir haritanın ortaya çıkmasının birinci nedeni, AK Parti’nin ‘sağ bloğun hakimi’ hüviyetini yitirmeye başlaması. Erdoğan, 2023 seçimlerini AK Parti’nin lideri olarak değil ‘sağ bloğun lideri’ olarak kazandı. CHP ise kendi bloğunun dominantı haline geldi. (…) 2023 seçimleriyle ilgili ‘milliyetçilik yükseliyor’ değerlendirmelerinin aksine Anadolu’da oy verme davranışında milliyetçilik o kadar da hayatın merkezi değilmiş, birçok kaygıdan biriymiş.”

Yargıtay’daki başkanlık seçiminde 16’ncı turda da sonuç çıkmadı

Yargıtay’da devam eden başkanlık seçimi sürecinde 16'ncı tur oylama bugün yapıldı. Bugünkü oylamada da adaylar seçilmeye yeterli oyu alamadı. Yargıtay’daki seçim süreci 17'nci turla yarın devam edecek.

“İsrail-İran gündemiyle toplanan BM Güvenlik Konseyi’nde, birkaç ülke dışında herkes takım tutar gibi konuşmalar yaptı”

Yalım Eralp ile Dünya Dönüyor’da bu hafta: “Anlaşılan Biden çok baskı yaptı, Netanyahu İran’ın bu saldırısına cevap vermeyeceklerini söyledi. Ama konuşulan şu: Bunun karşılığında pazarlıkta ne aldı? Ya para, ya silah ya da Refah’a girme izni aldı. Bunlar konuşuluyor.”, “Yunanistan eski maliye bakanının zoomdan katılacağı Filistin yanlısı bir etkinliği yasakladı. Dünyada ifade hürriyeti diye bağıran Batılılar, konu İsrail’e gelince ifade hürriyetini kısıtlayabiliyorlar.”

Babamla bir kemancının peşinden koştuk

Cahit Otoloğ’un babası Cemil Efendi de piyano çalarmış. Cemil Efendi tehcirin ardından Ermeni kilisesindeki piyanoyu kilisenin papazından satın alıyor ve Cahit Otoloğ’un keman, babası Cemil Efendi’nin piyano çaldığı anı kaydeden bir fotoğraf, benim hayatımda gördüğüm en anlamlı fotoğraflardan biri oluyor bir anda. Ali Otoloğ, dedesi Cahit Bey’in keman hocasının Birecikli bir Ermeni olduğunu da ekliyor. Unutmadan, 20. yüzyılın ilk yarısında Anadolu’nun güneydoğusunda bir kazâda, Urfa Birecik’teyiz.

Bir bina kaç depreme dayanır? 2020’deki Elâzığ Depremi’nde hasar gören binalar neden güçlendirilmedi?

6 Şubat Depremi’nden sadece 10 gün önce Malatya Valiliğince bir “Olur” alınmış ve ilgili birimlere bildirilmiş. 24 Ocak 2020 Elâzığ depreminden etkilenen Malatya’da orta hasarlı olarak belirlenen ve 1 yıl içinde yani 24 Ocak 2021’e kadar güçlendirilmesi gereken binaların güçlendirilme süreleri 1 yıl daha uzatılmış. Meğer 2021 ve 2022’de benzer şekilde uzatma için “Olur” alınmış. “Olur” alınınca olmuş mu sorusunun cevabını ise 6 Şubat depremlerinde hep birlikte gördük! Peki bu durumda kaç bina vardı?

İYİ Parti’de genel başkan adaylığını açıklayan Müsavat Dervişoğlu: “Partimizin dışındaki iradelere de partimizi teslim etmemiz asla mümkün değildir”

İYİ Parti'de genel başkanlığa adaylığını açıklayan Müsavat Dervişoğlu parti genel merkezinde basın açıklaması yaptı. Dervişoğlu'nun açıklamasına İYİ Parti Adana Milletvekili Ayyüce Türkeş'in yanı sıra çok...

Yolun sonu gözüktü mü?

Demokrasiye açılan, dindar, sivil, ılımlı bir hareket olarak AK Parti, artık sadece isim olarak var. Geride, milliyetçi, devletçi, otoriter Erdoğan’ın takipçilerini bırakarak politik kimlik olarak tarihe karıştı. CHP ise aday profilleriyle, yeni yönetimiyle, kucaklayıcı, normalleştirici, diyalog arayan politik söylemiyle, geleneksel tabanını aşan bir çekim merkezine dönüşmenin kapısını açtı. Seçimlerdeki başarısını da Yıldıray Oğur’un biraz ironiyle selamladığı bu “post Kemalist” yönelimine borçlu. Türkiye’nin AK Parti’nin seçimleri kazandığı 2000’li yılların başındakine benzer olumlu bir kırılmanın eşiğinde olduğunu ümit edebiliriz.

Şehirde bahar havası

Amedspor’a güçlük çıkartmayı marifet bilen kayyımlar için, anlamlı bir kapak oldu bu! Heyecanla maçı seyreden Diyarbakırlılar, Kastamonu Stadı’na adeta Diyarbakır’a taşıdılar. Her park bir stadyuma döndü. Son düdük çalınıp da maçın sonu ilan edildiğinde ise şehre bir bayram havası yayıldı.Bir kahraman edasıyla karşılanan futbolcuları taşıyan takım otobüsünün, binlerce taraftarın eşliğinde kulüp tesislerine varması saatleri aldı. Amedspor’un başarısının bu derece sahiplenilmesinin altında, herhalde, Kürtlerde bir zafere duyulan ihtiyacın büyüklüğü yatıyor olsa gerek. Artık bir el atıldığında yakalanacak kadar yakın olan şampiyonluk, bu ihtiyacın giderilmesini, zafer hasretin dindirilmesini simgeliyor.

Murat Sabuncu: “17 Nisan Kürt sorununun geleceğine dair işaret verecek, muhalefetin tavrı önemli olacak”

"Selahattin Demirtaş ve pek çok Kürt siyasetçi, Kürtlere yapılan haksızlıklara itiraz edenler, konuşanlar, yıllardır hapiste ya da hedefte. 31 Mart sonrası muhalefet toplumdan önemli bir destek aldı. Kobani davasının sonucuna iktidardan çok muhalefetin ne diyeceği önemlidir."

Metin Akpınar’ın kızı Duygu Nebioğlu: Bir ablamın da babası medya dünyasından çok ünlü bir isim

Geçen yıl sanatçı Metin Akpınar’ın kızı olduğu ortaya çıkan Duygu Nebioğlu, “Bir ablamın da babası medya dünyasından çok ünlü bir isim. O da dava...

Amedspor Dicle oldu, Kürtlerin kalbine akıyor

Amedspor tarihinde eşine zor rastlanır bir taraftar kitlesi oluştu. Siyasetler üstü, siyasi ihtilafları tali plana iten, buna itibar etmeyen ve bir amaç uğruna kenetlenen bir taraftar türü bu. Taraftar birleşerek siyasetin beceremediği o büyük, birleşik, bitişik hikâyeyi kendi yazmaya soyundu. Nesnel olarak bunun diğer anlamı ise, siyasetin dar, kalıplaşmış sınırlarının dışına çıkmaktı. Belki klişe ama cidden Amedspor başka bir tarih yazmaya başladı. Bu tarih yazımının karşılığı var. Kürtler artık başarı istiyor. Kürtler artık yetenekleriyle varolmak istiyor. Kürtler kendi köklerinden evrensel insanlık alemine bir şeyler taşımak istiyor. Çok belli ki, biçilen siyasi giysi artık dar geliyor.

Teleferik kazası soruşturmasında CHP’li başkan tutuklandı: Eski genel müdürüydü

Antalya’da bir kişinin hayatını kaybettiği teleferik kazasıyla ilgili soruşturmada 31 Mart'ta CHP'den Kepez belediye başkanlığına seçilen Mesut Kocagöz tutuklandı. Kocagöz, 2019-2023 yılları arasında Tünektepe Teleferik Tesisi'ni işleten Antalya Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı ANET AŞ'nin genel müdürüydü.

AK Parti çevrelerinde Monako’da ıstakoz ve Maldivler’de tatil isyanı: “Politik denyoluk”

Önce AK Parti İzmir milletvekili Şebnem Bursalı’nın Monaco Yat Kulübü’nde yediği ıstakozu paylaşması, ardından AK Parti eski milletvekili ve 31 Mart’ta MHP’nin kazandığı Çankırı’dan belediye başkan adayı Hüseyin Filiz’in Maldivler’den paylaştığı aile tatili fotoğrafları, AK Parti çevrelerinde tepkiye neden oldu. AK Parti Hatay Milletvekili Abdülkadir Özel: “Hem halktan sokaktan kopuk hem de yediğini gezdiğini paylaşacak kadar görgüsüz.” AK Parti eski MKYK Üyesi Mücahit Birinci: “Partimizden defolup gidin kardeşim.” İsmail Kılıçarslan: “Bu ‘politik denyoluk’ örneğidir.” Sibel Erarslan: “Mağlubiyette sorumluluğunuz olmadığı gibi üzüntünüz de yok anlaşılan.”

ÇEVİRİ | Almanya’nın siyasi yasak getirdiği Yanis Varoufakis’in Berlin’de yaptırılmayan konuşması: “Holokost’a ilişkin haklı suçluluğunuzun ortadan kalkması için ne kadar Filistinlinin kanı akmalı?”

Berlin’de Yunanistan eski maliye bakanı Yanis Varoufakis’in kurucusu olduğu, AP seçimlerine girecek Avrupa'da Demokrasi Hareketi 2025 (DiEM25) tarafından organize edilen Filistin Kongresi Alman polisi tarafından basıldı, Varoufakis’in Almanya’da zoom dahil herhangi bir siyasi faaliyette bulunmasını yasaklandı. Varoufakis, kongrede yapmasına izin verilmeyen konuşmasını video olarak çekerek paylaştı:” Bizi antisemitik nefretle suçluyorsunuz. Biz de sizi, her Almanın cevaplaması gereken o önemli soruyu asla cevaplamamakla suçluyoruz: Holokost'a ilişkin haklı suçluluğunuzun ortadan kalkması için ne kadar Filistinlinin kanı akmalı?”

“Güvenlik Konseyi’nin Suriye’deki İran Konsolosluğu’na saldırıyı da kınaması lazım, yoksa karar geçmez”

Emekli büyükelçi Yalım Eralp: "Suriye'deki İran konsolosluğuna yapılan saldırı devletler hukukuna aykırı. İran buna yani Birleşmiş Milletler yasasının 51. maddesine dayanarak İsrail'e füzeler yolladı.", "Eğer dengeli bir karar isteniyorsa Suriye'deki İran Konsolosluğu'na da saldırının kınanması lazım. Yani iki devletin de beraber kınanması lazım. Aksi takdirde hiçbir Güvenlik Konseyi kararı geçmez."

Netanyahu, Biden ile görüşmesinin ardından İran’a misilleme saldırısını iptal etti

New York Times'ın haberine göre, ABD Başkanı Joe Biden, İran'ın dün gece İsrail'e yaklaşık 300 saldırı uçağı ve füze fırlatmasının ardından Başbakan Benjamin Netanyahu'yu, İran'a karşı acil bir misilleme saldırısına yeşil ışık yakmaktan vazgeçirdi. Axios muhabiri Barak David’in haberine göre ise İsrail savaş kabinesi dün karşı saldırının kapsamını belirlemek için Başbakan Netanyahu, Savunma Bakanı Gallant ve Bakan Gantz’i yetkilendirmişti. Bu karara kabinedeki aşırı sağcı bakan Ben-Gvir karşı çıkmıştı.

Etyen Mahçupyan ile Küçük Meseleler: Tesadüfler

İsmail İçen bu hafta Küçük Meseleler’de Etyen Mahçupyan ile tesadüfleri konuştu: “Tesadüflerin bu dünyada bizim sandığımızdan daha önemli olduğunu teslim etmemiz gerekiyor. Belki de Tanrısal olanın da asli unsuru tesadüflerdir. Determinist bir dünyada yaşamıyoruz, tesadüf dediğimiz şey işin özü. Bunu da artık bilimsel olarak ölçebiliyoruz. İnsanların ürettiği gerçeklik de stokastik ve nonlinear. Stokastik yani herhangi bir eylem yaptığımızda tek bir sonucu yok. Bir sürü ihtimal var. O ihtimaliyetler sürekli değişiyor, o eylemi tekrar yaptığımda başka bir ihtimal olabilir. İkincisi nonlinear. Yani benim bir eylemimin seni nasıl etkilediği sorusunun cevabı; benim bu noktaya nasıl geldiğimle, senin o noktaya nasıl geldiğin belirliyor bunu. Senin şu ana kadarki bütün hayatın ve benim şu ana kadar ki bütün hayatım benim seni nasıl etkilediğimi belirliyor.” Küçük Meseleler şimdi yayında.

Solun Kültür Serüveni -5 | Halil Berktay anlatıyor: Aydınlanma ve Kutsalsızlaşma

Marksizm başlangıçta statükoya karşı hep eleştirel, itirazcı ve tartışmacıydı. Tabii daha sonra Marksizm, özellikle 20. yüzyıldaki komünizm ve hele devletleşmiş komünizm varyantıyla kendi taassubunu oluşturdu. Bizde 1970’ler ve 80’lerin solcu gençlerinin (ve hattâ büyüklerinin) tartışma terbiyesi çok su götürür. Belki bu toplum klasik Aydınlanma ve klasik Liberalizm tezgâhından geçmediği için. Yani, gözlerini dünyaya açtıkları anda sırf Marksizmle karşılştıkları için.

“Tanrım onları affet…”

Affetmek, helalleşmek, yüzleşmek, hesaplaşmak birbirine yabancı, hasım kavramlar değil. Lâkin tasavvurunun geçmişin de, var olan durumun da kafesinden azade seyredebildiğini söylemek zor. Zira o yolda öyle temennilere, yakarışlara, dualara mevzu olan her şeyi beddua gibi yaşadık bu ülkede. Yaralı, arızalı psikolojilerin en zorlu ama zorunlu sınavı da böyle süreçler belki. Öyle sınavları vermeden mezun olamıyorsun.

Dücane Cündioğlu naifliği diye bir şey

Cündioğlu’nun yaptığı şey dava felsefeciliğini (misyonerce düşünceyi) felsefe sayılmaktan çıkarma çabası. Kelam felsefe değil. Niye? Çünkü bir tapınağın bekçiliğini yapıyor. Marksizm felsefe değil. Niye? Çünkü bir hayale hakikat rengi veriyor. Cündioğlu böyle yaparak bir naifliği ifşa etme fazileti gösterdiğini düşünüyor. Halbuki, bir anlama çabası olarak felsefeyi bu denli abartmak yani tarihselliğin dışına çıkartmak için elimizde bir gerekçe var mı? Yok. Bir ideolojik önkabuller manzumesine dayanan düşünme (veya felsefe yapma) çabalarını felsefeden saymayarak felsefeyi “tutarlılık adına eleştiri” seviyesine kadar yalınlaştırmak istiyor. Hata yapıyor. Çünkü felsefe tarihi bile bu tarz dayanılacak “önkabulleri haram kılma fetvası”nı doğrulamıyor.

Orta Amerika’da sessiz devrim: Guatemala halkı demokrasiye nasıl sahip çıktı?

3 ay önce 17 milyonluk küçük bir Orta Amerika ülkesi olan Guatemala’da sessiz sedasız bir demokrasi hikayesi yazıldı. Başkanlık seçimlerini %60 oyla hiç beklenmeyen bir isim kazandı: 5 dil bilen sosyal demokrat akademisyen Bernardo Arevalo. Arevalo bir darbe sonucu sürgüne yollanan ülkenin ilk demokratik yolla seçilmiş başkanı solcu Juan Jose Arevalo’nun oğluydu. Kampanyası boyunca “Pacto de corruptes” olarak bilinen ve ülkenin kaynaklarını sömürmek konusunda uzlaşmış sağcı, solcu siyasetçilerden oluşan ‘Yolsuzluk İttifakı’nı eleştiren Arevalo seçimleri farkla kazandı. Ama sevir teslim törenine sayılı günler kala seçimlerin galibi Arevalo’nun partisi kapatıldı, suikastle tehdit edildi, parti binaları basıldı, hakkında soruşturmalar açıldı. Arevalo’nun imdadına Guatemala’nın yarısını oluşturan Maya yerlileri ve TikTokçu gençler yetişti.

Almanya’da demokrasi: Filistin’e destek etkinliğini polis bastı; eski Yunan maliye bakanının zoom dahil herhangi bir siyasi faaliyette bulunması yasaklandı

Yunanistan’ın önde gelen solcu siyasetçilerin, eski maliye bakanı Yanis Varoufakis’in dün (12 Nisan Cuma) zoom üzerinden bağlanarak konuşma yapacağı Berlin’deki Filistin yanlısı bir etkinlik,...